Header Ads

ZAVALLI KEMALİST

  Zavallı Kemalist kafası az çalışan biridir, ömrü boş bir yalana iman etmekle geçmiş zavallının tekidir.

  Sahte kahramanlar ve yalan destanlarla kurulmuş bir dünyanın zavallı müdavimidir.

  Milyonlarca şeyi bilmeden yaşar ama bilmediği en önemli şey “tarihte hiçbir devletin ve milletin yoktan var olmadığı, kendinden önceki bir devletin ve milletin devamı olduğu” gerçeğidir.

  Çünkü yoktan var olmuş şanslı bir milletin seçkin ferdi olduğu yalanına inanmıştır.

  Zavallı Kemalist 1919'da İngilizlerin müthiş planı ile Yunanlıların Anadolu'ya çıkartılmalarının ardından yine İngilizlerin vizesi ve kontrolü ile Anadolu'ya gönderilmiş olan Osmanlı subay heyetinin Ankara'da kurduğu 3. dünya devletini yeryüzü cenneti zanneder.

  Osmanlı'nın adından, medeniyetinden ve herşeyinden tiksinmesiyle “dedesinin sarayına küfrederken gecekonduda yaşayan müflis varoş mirasyedisine” benzer.


  Özgüveni hemen hemen hiç yoktur. Avrupalı ya da Amerikalı birinin yanında bir böcek kadar değersiz olduğunu düşünür.

  Kendisine kemalizm virüsünü çocukluğundan beri veren müfredat batılıların her konuda üstün insanlar olduğu fikrini kafasına kazımıştır. Zavallı Kemalist tüm hayatını bir doğulu olduğu fikrinden kaçarak geçirir.
  Doğululardan nefret eder, tiksinir, kendini batılı zanneder ama değildir. Bu utanç hayatı boyunca karanlık bir gölge gibi kendini takip eder.


  Zavallı Kemalist devletin daha çocukken kendisini hapsettiği hücreden dünyayı seyreder.

  Ona göre kendisine benzemeyen herkes; hain, gerici, yobaz, satılmış ve şerefsizdir. İncir çekirdeğini dolduracak aklı ve muhakeme gücü olmadığından kendisine gerçek diye anlatılan her yalana kayıtsız şartsız iman etmiştir, tarihi daha farklı okuyarak devletin yalanlarına inanmayan insanları ise küçük görür.
  Gerçeği farkeden insanlara hakaret ederek kendisinin daha üstün bir insan olduğu hissine yaslanır, bu duyguyla ayakta durur ve kendini ancak kendisi gibi kemalistlerin arasında iyi hisseder.
Yalnızken ihanete uğramış erdemli bir azınlığın onurlu üyesi olduğunu düşünerek kederlenir.
Kafasının içindeki hain ve satılmışlarla kavga eder durur.

  Bu gariban karikatürün en çok benzediği insan tipi aslında Çiftlik Bank yalanına inanıp dolandırılan akılsızlardır.
  Onlar da  bir yalanın peşine takılarak tüm varlıklarını ve ömürlerini heba ettiklerinden bu Kemalist tiple kader yoldaşıdırlar.

  Tek fark dolandırılan akılsızlar bunu bir utanç vesilesi olarak görüp sessizce zararlarını sineye çekerken Zavallı Kemalist çevresine saldırarak başkalarını da bu yalana inandırmaya çalışır.  

  Artık bu zavallı Kemalistleri ettikleri büyük laflara bakarak ciddiye alma yanlışına düşmemek gerekir.
Ellerinde ne istediklerini yargılayacakları cinayet mahkemeleri ne istemediklerini asacakları darağaçları yok artık.

  Güçlerini ve devlet teşkilatlarındaki ağırlıklarını kaybedeli uzun zaman oldu. Şu halleriyle zamanında katlettikleri insanların kurumuş kanları ellerinde olan yaşlı ve dişleri dökülmüş  bir canavara benziyorlar. Bu tipler uzun zamandır iktidarsızlıkları çenelerine vurmuş ülkenin bugününde ve yarınında yeri olmayan yarı fosil yaratıklara benziyorlar.

  Kendilerine 1923’te kurulduğu ve içinde yaşadıkları söylenen o modern ve müreffeh ülkeye bir kez bile rastlamadan tüm ömürlerini tüketmişlerdir. Kendilerine yalan söylendiğini anlamadıkları için de dolandırıldığını fark etmeyen Çiftlik Bank mağdurları gibi asıl hırsızın kim olduğunu bilmeden herkesle kavga ederek yaşayıp gitmektedirler.

  Neyse ki bu fosillerin toplumdan tamamen kalkmasına az kaldı. Nasıl dünyada artık Stalin’ciler Çavuşesku’cular, İdi Amin’ciler kalmadıysa yakın zamanda da bu ülkede de bunlardan eser bile kalmayacak. 

  O zaman bu patolojik tipleri sadece gülerek ve acıyarak hatırlayacağız.




46 yorum:

  1. Bence kafasını islam gibi bir safsata dogmalar zincirine dayandıran siz bu hakaretleri hakediyorsunuz :) Bu arada Atatürkü Putlaştıranlara kızıyorsunuz ya hani :) Sen seni 1400 yıldır araplaştırmaya çalışan sana zerre faydası olmayan bir topluluga tapıyorsun hiç yoktan bu ülkeyi osmanlının muharrem kararnamesinden kurtaran şu ülkeye azıcık türklük uzantısı getiren bir adama tapmaları emin ol sizn muhammedinizden daha da katkı sağlamıştır türk milletine muhammede tapacağına gidin atatürke tapın daha mantıklı...:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Madem davanız haktır ozaman neden kanunla koruyorsunuz kaldırsın kim kahraman kim hain belgelerle ortaya çıksın işte o zaman kahraman kimse ona herkes saygı duyar

      Sil
    2. Türk Musikisini radyolarda çalmasını yasaklayan kişi mi Türkçü ?

      Sil
    3. yerli tohumu yasaklayan yerli ve milli oluyorda bu niye olmuyor dinbaz seni.

      Sil
  2. Bu arada belgelerle tarih sayfasının bütün iddialarını çökerttim :) Bugün antikemalizmin fikir babası masonlardır bunlardan biri kimdir ? Kurt Ziemke'dir Dien Neu Turkei doktrinini okuyunuz :) Sonra kimdir ? Haim Nahumdur bu şahıs bir vakitler türkiyede yaşamıştır Türkiye desteğini almıştır fakat Atatürk tarafından sürgün edilmiştir devam edelim :) Bu ülkeye sen kalk uçak fabrikalarını getir matbaanın yasak olmasını savunan bir zihniyeti yerin dibine göm avrupadan nice entellektüel hoca getir öğrenci yetiştir nice üniversite aç nice fabrika aç ordunun kuvvetlendir osmanlının lekelerini temizle,Muharrem kararnamesi ile batmış anadolu ekonomisini yeniden kalkındır.Osmanlının bizzat hürriyeti itilaf hükümetinin ve bizzat sadrazamlarının imzasıyla vahdettinin emriyle imzalanan sevres antlaşmasında kalmış 30 bin km2 lik devletin sana karşı hilafet ordusu kurmasına rağmen bile sen kalk anadolu halkını al arkana arap adetlerini göm ülkeyi medenileştir ve kurtuluş savaşını kazan müthiş realist entellektüel eğitimclerin hazırladıgı kitapları öğrencilere sun ::) Mason localarını kapat geri açtıran sizden menderestir tabi ki :) Avrasya birliği için çalış leninin dostu ol ve kalkıp batının uşağı saysınlar seni öylemi hadi ordan ya :) bu arada kurtuluş savaşını batı kazandırmadı lenin kazandırdı :) İhtilal sonucu iktidara gelen lenin istanbulun ingiliz işgalinde olmasını fırsat bilip ingiliz kolonisi hindistan bölgesine seferler düzenledi.Orda ayrılıkçı hareketler yaptı bu şekildede ingiliz kuvvetleri ordusunu pers körfezinden geçirerek hindistana götürdü :) Atatürk eğer :) emperyalist olsaydı emin olunuz dagobert kitabında hakaret etmezdi :) İlkönce bunu idrak ediniz sonra Atatürkün astıgı isimlerin geçmişlerini araştırınız o vahdettinin muhammed abduh ve cemalettin afgani ile san remo da niye kardeş kardeş dertleştiklerini anlatan kitapları okuyunz cemalettin afgani ve muhammed abduh masonlardır siyasal islamcılıgın babalarıdır...Anlatabildim değil mi bilmediginiz konuda yorum yapmayınız hem bilimsel tarihten söz ediyorsunuz hemde sahte belge yayınlayan kadir candarlıoglu adlı kesmece kadirin :) sayfasını twitterdan paylaşıyorsunuz böyle safsata olamaz emin olun halil inalcık bilgisi ve zekasının binde biri sizde yok ilber ortaylının yok celal şengörün yok bu adamlar vatan hainimi hayır bu adamlar kim Türkiyenin gururları bu adamlar niye Atatürkü sevip sayıyorlar :) İster kabul edin ister etmeyin Atatürk dönemi yapılan devrim ve inkılapların bir boyutu Fatih döneminde yapıldı hatta fatih kendi resmini çizdirdigi için ona kafir diyenler çıktı fatihin hristiyanlara gösterdigi hoşgörü ve hristiyan papazdan hristiyanlik dini konusundada aldıgı dersler yüzünden fatihi papaz ile ilişkisi oldugunu iddia edenlerin zihniyeti ile sizin zihniyetiniz ile Atatürke iftira atan karalamaya çalışan insanların gerici zihniyeti aynı zihniyet ve batının kuklası halindesiniz bu arada anti kemalizmin fikir babası masonlardır..1960 larda 1980 lerde graham fullerin pek çok faaliyeti vardır paul henzenin kemalizm öldü nurculuk ileri cümlesi vardır condelice rice anti kemalizmi teşvik siyasal islamcılıga ortadoğuyu ilerletmek için yaptıgı pek çok çalışma vardır sizde bunların uşağısınız maleseft fakat siz de aynı atatürke tapanlar gibi putperestsiniz..Ve bu kücük yarım aklınızla kaybolacaksınız kimse sizi hatırlamayacak yad etmeyecek :) hatta çocugunuz varsa torununuz varsa bu twitter mesajlarınızı ilerde görecek mezarınıza tükürecek elbet her insan ölücek insanlar yaptıklarıyla geleceklerine miras bırakır fakat sizin torununuza pisliğiniz dışında birşeyin kalacağını sanmıyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekleri kabullenmen gerekir. Kemalizm bataklığında ömür tüketme, yazık edersin kendine.

      Sil
  3. Bilge Öztürk Senin ben o olmayan beynini sikiyim amına kodumun malı seni bilmişlik yapıyor birde ezik xD yazdıklarının zerre miktarınca doqruluğu yok eğer senin bilgin olduğunu düşünüyorsan bana cevap ver seni çıktığın yere tekrar geri sokayım ne dersin ? Var mısın bebeqim benim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. beynini siktiğimin yobazı,tek kelimesini anlamadın demi, amk evladı seni.

      Sil
  4. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:26

    Her millet, icraatına tahammül ettiği,
    hükümetin, mesuliyetine ortak sayılır!

    YanıtlaSil
  5. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:27

    ‘Eğer Müslümanlardan, Kur’an’ı yüceltmek dini bir vazife olarak talep olunuyorsa hiç şüphe yok ki, Müslümanlar ne kadar kuvvetli, kudretli ve bütün bu kuvvet ve kudret akılca ne kadar yüksek olur, ilmen, fennen gelişmiş bulunursa, Kur’an’ı yüceltmeyi iyi yapmasını bilir ve Allah ancak bu mesai tarzından daha çok memnun olabilir. Bütün Müslümanlara da ne yapmak lazım geleceğine dair kuvvetli ve maddi bir misal gösterilmiş olur.’

    YanıtlaSil
  6. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:28

    ‘Bu milletin şimdiye kadar Arapların, Acemlerin din maskeli iğfalleriyle aldatılmış olduğunu ispat etmek isteyen bir adamım.’

    YanıtlaSil
  7. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:29

    ‘Bu Asya milletinin içinde daha karışık, yapay, batıl inançlardan ibaret bir din daha vardır. Fakat bu cahiller, bu acizler, sırası gelince aydınlanacaklardır. Onlar eğer aydınlığa yaklaşamazlarsa, kendilerini mahv ve mahkum etmişler demektir. Onları kurtaracağız.’

    YanıtlaSil
  8. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:29

    ‘Bizi yanlış yola sevk eden habisler, biliniz ki çok kere, din perdesine bürünmüşlerdir.’

    YanıtlaSil
  9. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:30

    ‘Eğer mensup olduğum milletin şanı ve şerefi varsa, ben de şanlı ve şerefliyim. Şan da, şeref de milletimindir. İçinizden biri çıkar da, sırf şan ve şeref için koşar, milletinden koparsa, biliniz ki başınıza beladır. Millet bu gibilere asla izin vermemelidir.’

    YanıtlaSil
  10. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:31

    ‘Bence bir millette şerefin, onurun, namusun ve insanlığın var olması ve devam etmesi, mutlak o ulusun, özgürlük ve bağımsızlığına, sahip olmasıyla mümkündür.’

    YanıtlaSil
  11. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:33

    ‘Asıl kurtuluşa ulaşmak, mücadeleyi tatil etmekle değil, ilelebet mücadeleyi sürdürmekle mümkün olacaktır.’

    YanıtlaSil
  12. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:33

    ‘Meclisin yapacağı kanunun tasdikini bir adama vermek demek, milli hakimiyeti kökünden yıkmak demektir. Milleti daima aldatanlar, büyük tanıdığımız fakat çok küçük olan heriflerdir.’

    YanıtlaSil
  13. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:34

    ‘Medeniyet yolunda yürümek ve başarılı olmak, hayatın şartıdır. Bu yol üzerinde duraksayanlar veya bu yol üzerinde ileri değil, geriye bakmak cahilliğinde ve gafletinde bulunanlar, medeniyetin coşkun seli altında, boğulmaya mahkumdurlar. Medeniyet yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, ekonomik hayatta, ilim ve fen sahasında başarılı olmak için, tek gelişme ve ilerleme yolu, budur. Hayata egemen olan kuralların, zamanla değişmesi, gelişmesi ve yenilenmesi zorunludur. Medeniyetin buluşlarının, tekniğin harikalarının, dünyayı değişiklikten değişikliğe uğrattığı bir çağda, asırlık köhne zihniyetlerle, geçmişe bağlılıkla, varlığın korunması, mümkün değildir.’

    YanıtlaSil
  14. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:35

    ‘Bütün insanlığın varlığını, kendi şahıslarında gören adamlar, bedbahttırlar. Besbelli ki o adam, fert sıfatıyla mahvolacaktır. Herhangi bir şahsın, yaşadıkça memnun ve mutlu olması için gereken şey, kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmaktır. Makul bir adam, ancak bu şekilde hareket edebilir. Hayatta tam zevk ve saadet, ancak gelecek nesillerin şerefi, varlığı, mutluluğu için çalışmakta bulunabilir. Bir insan böyle hareket ederken ‘Benden sonra gelecekler acaba böyle bir ruhla çalıştığımı fark edecekler mi?’ diye bile düşünmemelidir. Esas kıymeti kendine veren ve mensup olduğu millet ve memleketi ancak şahsiyeti ile kaim gören adamlar, milletlerinin mutluluğuna hizmet etmiş sayılmazlar. Ancak kendilerinden sonrakileri düşünebilenler, milletlerini yaşamak ve ilerlemek olanaklarına kavuştururlar. Kendi gidince, gelişme ve hareket durur zannetmek, bir gaflettir.’

    YanıtlaSil
  15. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:35

    ‘Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, analarımızın ve atalarımızın oldukları gibi yüksek kültürde ve fazilette dünya birinciliğini tutmaktır. Fikirler; zorla, şiddetle, topla ve tüfekle kesinlikle öldürülemez. Dünya bir sınav alanıdır. Sınavda başarılı olmadan, iyiliksever davranışlar beklemek boşunadır. İnsanların yaşamına, çabalarına egemen olan güç; yaratma, yeni bir şey bulma yeteneğidir.’

    YanıtlaSil
  16. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:36

    ‘Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk’ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu, böyleydi. Eğer bugün, Batı nihayet teknikte bir yükselme gösteriyorsa, ey Türk çocuğu, o kabahat senin değil, senden evvelkilerin affolunmaz ihmalinin bir neticesidir. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin, bu belli! Fakat zekanı unut, daima çalışkan ol! Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi, sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı, çok memnun ve mesudum.’

    YanıtlaSil
  17. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:37

    ‘Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün mana ve şekliyle uygar bir toplum haline getirmektir. İnkılaplarımızın ana ilkesi budur. Bu gerçeği kabul edemeyen zihniyetleri darmadağın etmek zaruridir. Şimdiye kadar milletin, beyinlerini paslandıran, uyuşturan, bu zihniyette bulunanlar olmuştur. Uydurma hikayeler ve boş fikirler kafalardan tamamen çıkarılacaktır. Onlar çıkarılmadıkça, beyinlere gerçeğin nurlarını sokmak imkansızdır.’

    YanıtlaSil
  18. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:38

    ‘Hiçbir tutarlı kanıta dayanmayan birtakım geleneklerin, boş inançların korunmasında ısrar eden milletlerin ilerlemesi çok güç olur; belki de hiç olmaz. Geleneklerin kayıt ve şartlarını aşamayan milletler, hayatı, akla ve gerçeklere uygun olarak göremez. Böyle milletler, hayata geniş açıdan bakan milletlerin egemenliği ve boyunduruğu altına girmeye mahkumdur. Cahillik yok edilmedikçe, yerimizdeyiz. Yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor, demektir.’

    YanıtlaSil
  19. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:38

    ‘Fikirler anlamsız, mantıksız, boş sözlerle dolu olursa, o fikirler hastalıklıdır. Aynı şekilde sosyal hayat akıl ve mantıktan uzak, faydasız, zararlı ve birtakım inançlar ve geleneklerle dolu olursa, felce uğrar. Memleketi, milleti kurtarmak isteyenler için, çalışkanlık, iyi niyet, fedakarlık, gerekli olan niteliklerdir. Fakat bir toplumdaki hastalığı görmek, onu tedavi etmek, toplumsal hayatı çağın gereklerine göre geliştirmek için, bu nitelikler yeterli gelmez; bu niteliklerin yanında ilim ve fen lazımdır.’

    YanıtlaSil
  20. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:39

    ‘Tarih, birtakım boş hayallerle, başlarındaki hükümdarların, hırslı politikacıların, oyuncağı durumuna düşen istilacı orduların, istilacı milletlerin uğradığı bu çeşit feci sonuçlarla doludur. Kendilerine bir milletin geleceği emanet edilen adamlar, milletin kuvvet ve kudretini yalnız ve ancak yine milletin gerçek ve ulaşılabilir çıkarları yolunda kullanmakla yükümlü olduklarını bir an hatırlarından çıkarmamalıdırlar. Bu adamlar düşünmelidirler ki, bir memleketi ele geçirmek; o memleketin sahiplerine egemen olmak için yeterli değildir. Bir milletin ruhu ele geçirilmedikçe, bir milletin azmi ve iradesi kırılmadıkça, o millete egemen olmanın imkanı yoktur.’

    YanıtlaSil
  21. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:40

    ‘Her şeyin yaradılışındaki muvazene ve ahenk kanununu, muhafazaya memur olan duygu, sevmek duygusu imiş. Bu histen dışta kalan her şey, her iş, mutlaka bozuk ve terk olunmuş demektir; ziyanı olmasa bile fayda vermeyecek halde, ruhsuz ve tesirsiz bir şey menzilesindedir. O halde, maddelerin, manaların, işlerin ve hislerin temasında ve ihtilatında, bu muvazene kanunu cari olmazsa, her şeyin iyiliği ve güzelliği de, belli olmadan kalır. Sevmenin büyük ıstıraplarını ancak büyük kalpler taşıdığı için, sevmek, her vakit güzel ve her vakit yüksektir. Zaten böyle olmasaydı, insanlar, birçok acılara dayanamazlar ve yüreklerinde kuvvet bulunmasaydı, pek çok duyguları muhafaza edemeyerek, böcekler gibi ezilirler, çok hakir derecelere inerlerdi.’

    YanıtlaSil
  22. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:40

    “Tabiat bir şey vermez, her şeyi kazanmak lazımdır. Kazanmanın tabii kanunlarını arayacak olursak, yalnız tek bir esas görünür: Çalışmak… Bundan başka çare yoktur. İnsan, tabii olarak, şahsına sahiptir; bu hassa, insanı bütün dünyaya sahip kılabilir. Yani insan, zekâsı, sanatı, iradesi sayesinde bütün unsurlara boyun eğdirebilir. Bu, bize çalışmanın yüksek kıymetini, ahlaki vasfını ve her şeyden mukaddes olan bir hakkı, çalışmak hakkını gösterir. Tembellik, bütün fenalıkların anasıdır. İnsan, çalıştığı için, eli altında veyahut kafasının içinde eserini büyümekte ve yükselmekte gördüğü zaman ne büyük zevk duyar! Çünkü neticesiz uğraşmak, çalışma sayılmaz. Hiçbir şey yapmamak veyahut neticesiz, manasız şeyler yapmak, çalışma kanununa karşı büyük kabahattir. Bu eser, ister çiftçinin hasadı, ister mimarın evi veyahut heykeltıraşın heykeli, ister bir âlimin veya bir sanatkârın keşfi, kitabı olsun; zevk birdir. Bu zevk, bütün zahmetleri, saban arkasında dökülen terleri, sanatkârın, fikir adamının bazen pek elemli olan yorgunluklarını derhal unutturur.” “Bu hayat müsabakasında diğerleri, kabiliyetleri itibarıyla sizi geçebilirler. Bir muvaffakiyet elinizden kaçabilir. Bundan dolayı onlara kızmayınız ve elinizden geleni yapmışsanız, kendi kendinize de kızmayınız. Asıl mühim olan muvaffakiyet değil, gayrettir. İnsanın elinde olan ve onu memnun eden ancak gayrettir.”

    YanıtlaSil
  23. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:42

    Gazi Paşa, Selanik’te, bir gazeteye yazdığı yazı hakkında fikirlerini soran Cemal Paşa’ya görüşlerini anlatırken adeta asırlara ders verircesine şunları söylemiştir:

    “Birtakım kuş beyinli kimselere kendinizi beğendirmek hevesine düşmeyiniz. Bunun hiçbir kıymeti ve önemi yoktur. Siz, içinde bulunduğumuz vaziyeti değerlendiriniz. Ve evvela kabul ediniz ki biraz feragat sahibi olmak lazımdır. Eğer şunun bunun teveccühünden kuvvet almaya tenezzül ederseniz, bugününüzü bilmem, fakat geleceğiniz çürük olur. Çünkü bizim henüz hakikatle hiç temasa gelmemiş geniş muhitlerimiz vardır. Bu muhitlerde henüz acemkari hayaller ile dolu olanlar çoktur. Büyüklük odur ki hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için hakiki ülkü ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen bunda mukavemeti yok eden kişi olacaksın. Önüne sonsuz engeller yığacaklardır, kendini büyük değil, küçük, zayıf, vasıtasız, hiç kabul ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Ondan sonra sana bu yüksek adam derlerse, bunu diyenlere de güleceksin!”

    YanıtlaSil
  24. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:43

    “Kuvvet, ordudur. Ordunun hayat ve saadet kaynağı, bağımsızlığı takdir eden milletin, kuvvetin lüzumuna olan vicdani imanıdır. İngilizler, milletimizi bağımsızlıktan mahrum etmek için, pek tabii, evvela onu ordudan mahrum etmek çaresine giriştiler… Sonra, kumandanlarımıza ve subaylarımıza taarruz ve tecavüze başladılar. Askerlik izzeti nefsini yok etmeye gayret ettiler.”

    “Her halde, ordu, düşmanlarımızın birinci taarruz hedefi oldu. Orduyu mutlaka imha etmek, subayları mahvetmek, aşağılamak lazımdır. Buna da teşebbüs ettiler. Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi boğazlamakta engeller ve müşkülat kalmaz. Düşmanlarımız herkesten evvel subayları öldürdüler; onları aşağılar ve hor görürler… Subayın yaşamak için bir çaresi vardır: Şerefini korumak. Düşmanlarımızın kast ettiği ise o şerefi ayaklar altına almaktır.”

    YanıtlaSil
  25. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:44

    “Hepsinin iradesine sahip olanın iradesi, umumun iradesi yerine geçer. Dolayısıyla bütün görüşleri bir noktada özetlemek lazım gelirse, mahv ve yok olduğunu, sefil olduğunu gördüğümüz bu toplumların, mahv ve yok olma sebepleri, kendi iradelerine sahip olmamış bulunmalarıdır. İradenin başkaları tarafından gasp edilmiş olması veya başkalarına terk edilmiş ve bırakılmış olmasıdır. Bir toplum, bir devlet müessesesi, bu hatadan yakasını kurtarmaksızın, ne şekilde tesis olunursa olunsun, her halde netice itibarıyla felakete mahkûmdur. Biliyorsunuz ki, Osmanlı devleti saltanat devresini, haşmetini, debdebesini yaşadıktan sonra düşmeye başladı.”

    YanıtlaSil
  26. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:44

    “Bir Osmanlı devleti vardı. O da en nihayet yok olmaya mahkûm oldu. Ne için? Çünkü millet kendi hayatıyla ve kendi eviyle hiçbir vakit meşgul olmadı; daima hayali birtakım hedeflere karşı sürüklendi ve kendi kendini sürükledi, en nihayet bu hal ve vaziyete düştü.”

    YanıtlaSil
  27. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:45

    “Büyük bir cesaretle söylüyorum ki, dünyanın bugünkü genel şartlarına ve asrın, insanların kafasında yapmış olduğu bugünkü değişikliklere göre, bütün İslam âleminin şimdiye kadar vehmedildiği gibi bir noktadan sevk ve idaresine maddi imkân yoktur ve olamaz. Bunu bu kadar kuvvetli söyleyebilmek için çok şey bilmeye, çok şey düşünmeye, çok şey hatırlamaya hacet yoktur. Çünkü ‘bu olmamıştır ve olamayacaktır’ dediğim zaman bu benim ifadem değildir, tarihin ifadesidir, vakaların ve hadiselerin ifadesidir; en nihayet ilmin, aklın, mantığın ifadesidir. Arkadaşlar, bin üç yüz şu kadar seneden beri bu teori, nerede ve ne vakit tatbik kabiliyeti bulabilmiştir?”

    YanıtlaSil
  28. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:46

    “Bütün Müslümanların bir noktada birleşmesi ve hep beraber çalışarak kuvvetli olması, mesut olması, muhakkak arzu edilir. Fakat dünyada elde edilemez olan hedeflere yürümek, insanları çok aldatmıştır, çok aldatır. İnsanlar parlak olan siyasetlere doğru mutlaka yürümek ve oraya ulaşmak ister. Çünkü parlak olan şeyler caziptir. Bu dediğim nokta da parlaktır, caziptir. Fakat hayat hayallere dayanamaz; hayat maddiyata dayanır. Herhangi bir millet hayatını muhafaza için, hayat vasıtalarını elde etmek ve düzenlemek için adım attığı zaman seçtiği hedef hayali olursa elbette muvaffak olamaz. Bu, asırların ve asırlarca yaşamakta olan insanların, belki çok acı, çok kanlı hadiseler ile ve belki çok büyük felaketlerle bulmuş olduğu bir neticedir.”

    YanıtlaSil
  29. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:47

    “Osmanlı devletinin, devlet siyaseti olarak, millet siyaseti olarak, halk siyaseti olarak, belli, açık bir siyaseti mevcut değildi. Devletin başına geçen hükümdarlar, kendi arzularına, heveslerine göre bir nevi siyaset icat ederlerdi ve o siyasetin peşinden bütün milleti sürükler, götürürlerdi.”

    YanıtlaSil
  30. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:47

    “Bizim çok korktuğumuz ve daima korkmakla hayatımızı kurtaracağımız bir şey vardır ki, herhangi bir şahsın, herhangi bir heyetin dahi istibdadı altında kalmaktır. Çünkü efendiler, şahıslar gibi meclisler de müstebit olur. Ve meclislerin istibdadı, şahısların istibdadından daha tehlikelidir. Dolayısı ile uzun müddet iktidara sahip olmak üzere toplantı halinde kalacak olan mebuslar, yavaş yavaş kendilerini seçen milletin arzusundan, emellerinden, hislerinden ve fikirlerinden uzak kalır, arada bir ayrılık olur. Bir gün bakarsınız ki, millet başka türlü çalışıyor, milli emeller başkadır.”

    YanıtlaSil
  31. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:48

    “Memleket ve millet işlerinde, şahıslarıyla, fiilleriyle, fikirleriyle zararlı olmak vaziyetine düşenlere karşı zaman zaman sertleştiğimiz vakidir. Milleti hakiki kurtuluş yolunda yürümekten mene çalışmak isteyenlere şiddetli ve amansız olmak eğilimindeyiz! Toplumsal nizamımızı bilerek veya bilmeyerek ihlal edici kimselere müsaadekar olamayız! Bunlar doğrudur. Bizden bu hususlarda sükûnet ve tarafsızlık talep edenleri tatmin edemiyorsak, bunun sebebi, memleket ve millet menfaatini her şeyin üstünde gördüğümüzdendir.”

    YanıtlaSil
  32. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:49

    “Bizim; akıl, mantık, zekâ ile hareket etmek şiarımızdır. Bütün hayatımızı dolduran vakalar, bu hakikatin delilidirler.”

    YanıtlaSil
  33. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:50

    “Biz, keyfi hareket etmeyiz. Müstebit asla değiliz. Hayatımız, bütün faaliyetimiz memleket işlerinde keyfi ve müstebitçe hareket edenlere karşı mücadele ile geçmiştir.”

    YanıtlaSil
  34. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:50

    “İki Mustafa Kemal vardır; biri karşınızda oturan ben; et ve kemik, fani Mustafa Kemal. İkinci bir Mustafa Kemal var onu ‘ben’ kelimesiyle ifade edemem. O, ben değil, bizdir. O, burada oturan sizler, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve yeni mefküre için uğraşan aydın ve mücahit bir zümredir. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüs ettiklerim, onların hasret duyduklarını tatmin içindir. O Mustafa Kemal bütün bir aydın ve mücahit zümrenin temsilcisidir. Fani olmayan, yaşaması ve muvaffak olması mukadder olan Mustafa Kemal odur.”

    YanıtlaSil
  35. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:51

    “Memleket ve milletin hayat ve geleceğine olan muhabbet ve hürmetimden dolayı huzurunuzda bir hakikat noktasını izaha mecburum. Vatandaşınız olan herhangi bir şahsı istediğiniz gibi sevebilirsiniz; kardeşiniz gibi, arkadaşınız gibi, babanız gibi, evladınız gibi, sevgiliniz gibi sevebilirsiniz. Fakat bu sevgi sizi, milli mevcudiyetinizi, bütün muhabbetlerinize rağmen, herhangi bir şahsa, herhangi bir sevdiğinize vermeye sevk etmemelidir. Bunun aksine hareket kadar büyük hata olamaz. Bir millet için, bir millet varlığı, bir millet şerefi ve haysiyeti, bir millet büyüklüğü için bu kadar hata olamaz. Ben, mensup olduğum büyük milletimin böyle bir hatayı artık işlemeyeceği hakkında tam bir itimada sahip olmakla müsterihim ve iftihar ediyorum.”

    YanıtlaSil
  36. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:52

    “Sizden olan bir şahsa sizden fazla ehemmiyet atfetmek, her şeyi milletin bir ferdinin şahsiyetinde toplamak, geçmişe, bugüne, geleceğe bütün bu devirlere ait bir toplum meselesinin açıklanmasını ve ortaya konulmasını, bu yüksek topluluğun mütevazı bir şahsiyetinden beklemek, elbette ki layık değildir; elbette ki lazım değildir.”

    YanıtlaSil
  37. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:53

    “Milletimizde gelişme kabiliyeti mevcut olmasaydı, bunu yaratmaya hiçbir kuvvet kudret kâfi gelmezdi. Herhangi bir gelişme vaziyetinde bulunan bir insan kitlesini, bulunduğu vaziyetten kaldırıp damdan düşer gibi filan gelişme mertebesine ulaştırmanın imkânsızlığı izaha muhtaç değildir.”

    YanıtlaSil
  38. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:53

    “Hayatın felsefesi, tarihin garip tecellisi şudur ki, her iyi, her güzel, her faydalı şey karşısında onu imha edecek bir kuvvet belirir. Bizim lisanımızda buna irtica derler.”

    YanıtlaSil
  39. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:54

    “İstilacı, saldırgan olan devletler yerküreyi kendilerinin malikânesi kabul etmekte ve insanlığı kendi hırslarını tatmin için çalışmaya mahkûm esirler saymaktadırlar. Onlar, ilan ettikleri insani ve adaletkarane esasları, kabule değer gördükleri için değil, senelerden beri tahakküm zinciri altında tuttukları insanlık kütlesini büsbütün silahlardan tecrit etmek ve daha kolay esaret altında tutmaya devam etmek için bir aldatma vasıtası kabul etmektedirler. Buna diğer bir saik daha vardır: Birbirlerini aldatarak biri diğerinden fazla menfaat koparmak. Hilekârlıkta yekdiğeriyle müsabaka etmektedirler. Bunlar sırf kendi hırslarını tatmin için çalışmaktadır. Bunların gayesi, insaniyetin iyiliğine yönelik olmadığı gibi, bilakis, zulüm, baskı olduğu için, onları lanetle anmakta kendimizi haklı görüyoruz. Bunlar kudret ve kuvvet mevkiinde bulundukça mazlumlara merhamet ve şefkat göstermelerine imkân yoktur. Böyle bir şeye inanmak büyük bir gaflettir. Bu kuvvetleri maddi, manevi silahlarından tecrit edeceğimiz zaman ancak böyle bir hareket beklenebilir. Batı ancak bu kuvvet karşısında silahını teslime mecbur kalacak ve bu gayri insani muamelelerine, zulüm ve zorbalığına nihayet verecektir. Bunun husule gelmesi çok zamana bağlı değildir.”

    YanıtlaSil
  40. Mustafa Kemal Atatürk8 Şubat 2021 11:56

    “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve hürriyetine kavuşacak daha çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşları şüphesiz ki ilerlemeye ve refaha yönelik olarak vuku bulacaktır. Bu milletler bütün güçlüklere rağmen engelleri yenecekler ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı geçecektir. Size bu sözleri söyleyen Cumhurreisi değil, sadece Türk milletinin bir ferdi olarak Mustafa Kemal’dir. Bu hususa bilhassa nazarı dikkatinizi çekerim.”

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.