DİNLE APTAL MUHALİF
Evet, bildin, burada Wilhelm Reich’e bir gönderme var
Onun ülkesinin içine faşistler etmişti, bizimkine yüz yıldır
sen ediyorsun
Yüz yıldır aptallığın ve aşağılık kompleksinle bu milletin
içine ettin/iz
Yüz yıl önceki aptal dedelerin “Saraydaki baykuş defolup gitmeli”
dedi
“O giderse medeni Avrupalılar gibi olacağız, bizi kimse
tutamayacak” dedi
Saraydaki Baykuş (!) gidince de devasa imparatorluk yıkıldı.
Arnavutluk’tan Batum’a kadar uzayan koca ülkeden elimizde
bir avuç yer kaldı
Çakal gibi gelip o el kadar yerin üstüne de çöreklendiniz
Zıkkımlandığınız zengin sofralarında fakir fukaraya yer
yoktu ama
Bol bol batı yalakalığı, israfın her çeşidi ve fabrikasyon
üretilen yalanlar vardı
Aptal oğlu Aptal
Sen günümüzün aptalısın, baban dünün, deden tarihin
aptalıydı
Çalışmaktan, helal rızkıyla karnını doyurmaktan, onurlu bir
hayatla çocuklarını yetiştirip,
Rabbine kulluk ederek yaşamını tamamlamaktan başka derdi
olmayan
Bu ülkenin onurlu insanlarını hep aşağıladınız
Aşağılık, haysiyetsiz, şerefsiz biri olmana aptallığın da
eklenince
Ormanda en çok senin sesin çıktı, sansar ve fareden başka bir
şey olmasan da
Yüz yıldır bu milletin kanını emdiniz
Biz Müslüman - Türk olarak doğduğumuza her gün, her an şükrederken
Siz İsveçli, Fransız, Amerikalı doğmadığınız için her sabah
küfrederek uyandınız
İlk fırsatta batıya defolup gittiniz, sonra geri döndünüz,
ne kaliteniz ne karakteriniz oralara yetmedi
Onlar sizi buradan gittiğiniz için aşağılandıkça
yaltaklandınız: “ama biz öyle Türklerden değiliz, sizin gibiyiz”
Batılılara memleketi peşkeş çeken efendileriniz, size de bu
ülkenin kalanını altın tepside sundu
Yediniz, içtiniz tepe tepe kullandınız; astınız kestiniz, beğendiğinizin malına mülküne çöktünüz
Gazete, basın yayın, sermaye her şey sizdendi, hepsini kullandınız
yalan söyledikçe saltanatınıza devam ettiniz
Bizim canımız kadar sevdiğimiz aziz vatanımıza burun kıvırdınız, tiksinerek baktınız.
Günün birinde biri çıkıp “Yeter söz milletindir” dedi asıp
öldürdünüz, arkasından hakaret ettiniz
Başka biri çıkıp “Milli görüş – adil düzen” dedi canına okudunuz,
bir öldürmediğiniz kaldı
Satılmış kalemlerinizle, ipinizi tasmanızı tutan efendilerinizin emirleriyle hem onuruyla hem haysiyetiyle oynadınız,
Biri çıktı “21. Yüzyıl Türk asrı olacaktır dedi” hem
öldürdünüz hem arkasından alay ettiniz.
Ancak…
Ancak ki ancak;
Gün oldu, devran döndü, kolay lokma diyeceğiniz biri
ülkenin başına geçti
İşte O’na gücünüz yetmedi artık
Vurdunuz, ayağa kalktı, sendeledi düşmedi, attınız ıskaladı,
tökezledi toparlandı.
Siz vurdukça o güçlendi, güçlendikçe size çaktı, çaktıkça
yamulttu 18 yıldır canınıza okudu
Bir kamyon dayak yediniz, şirazeniz kaydı, şaftınız dağıldı
Siz vurdukça o büyüdü
Yüz yıldır sırtına bindiğiniz bu millet, önce sizi sırtından
attı, üstüne bir de temiz dayak çekti / çekiyor
Köpek gibi dayağı yedikçe efendilerinizi çağırdınız,
onlardan gelenler de sopasını yiyip gitti
Daha da yiyeceksiniz bu sopayı, bu milletin evlatları yüz
yıllık bu davayı artık kapatacak
Dedelerimizin, babalarımızın hesabını size bizim kuşak kesecek
Şimdiye kadar sadece çorbanın parasını ödettik, yemek ve
tatlı daha bekliyor
Bu millete yaptıklarınız burnunuzdan fitil fitil gelecek, ya arkanıza bakmadan defolup gidecek ya da kuyruğunuzu kıstırıp oturacaksınız
Sen kimi kastettiğimi iyi biliyorsun, aşağılık herif, kendini iyi biliyorsun
çünkü...
Muhalif gibi görünürken aslında bu milletin yüz yıllık
düşmanı olan sen, Batı'nın ayarlı vazifeli adamı...
Kopardığın yaygaranın nedeni bu, bu son debelenmen, iyi biliyorsun ki artık
işin bitti.
Emekleriniz için teşekkür ederiz.
YanıtlaSilyüreğinize kaleminize sağlık teşekkür ederiz
YanıtlaSilHay babana rahmet... ALLAH sayını artırsın kardeşim. Rabbim seni ve aileni esirgesin inşaALLAH...
YanıtlaSilBu yazıyı yazan ellerini öpeyim senin!
YanıtlaSilKalemine sağlık. İçimizin yağları eridi.
YanıtlaSilGüzel yazı
YanıtlaSilRabbim sizden razı olsun..
YanıtlaSilEline ve yüreğine sağlık değerli kardeşim
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSilHislerimize tercüman oldunuz elinize dilinize ve yüreğinize sağlık
YanıtlaSilŞuna adım gibi eminim ki . Aptal muhalifler R.T.E nı mumla arayacaklar. Sonrasında gelen lideri biz daha çok seveceğiz. İnşaallah.
YanıtlaSilBunların ahmaklıkları ezelden, peki bu kervana katılan diğerlerine ne demeli?
YanıtlaSilBu analiz değil hükümete güzelleme olmuş dostum.Hem ne bu kin ,kendini harap ediyorsun,
YanıtlaSilBelliki incitmişler seni.
Geçmiş 100 yıl içinde ABD'nin Sovyetlere karşı oluşturduğu "yeşil kuşak" operasyonunda Türkiye'deki "kullanışlı aptal" İslamcıları da anlatan bir analiz bekliyoruz. Bir de samimi ama gerçekten samimiyetle bir FETÖ özeleştirisi lütfen! Malum, Uzun Adam'ın "Rabbim ve milletim bizi affetsin!" sözü gökkubbede hala yankılanıyor.
YanıtlaSil“Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve hürriyetine kavuşacak daha çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşları şüphesiz ki ilerlemeye ve refaha yönelik olarak vuku bulacaktır. Bu milletler bütün güçlüklere rağmen engelleri yenecekler ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı geçecektir. Size bu sözleri söyleyen Cumhurreisi değil, sadece Türk milletinin bir ferdi olarak Mustafa Kemal’dir. Bu hususa bilhassa nazarı dikkatinizi çekerim.”
YanıtlaSil“İstilacı, saldırgan olan devletler yerküreyi kendilerinin malikânesi kabul etmekte ve insanlığı kendi hırslarını tatmin için çalışmaya mahkûm esirler saymaktadırlar. Onlar, ilan ettikleri insani ve adaletkarane esasları, kabule değer gördükleri için değil, senelerden beri tahakküm zinciri altında tuttukları insanlık kütlesini büsbütün silahlardan tecrit etmek ve daha kolay esaret altında tutmaya devam etmek için bir aldatma vasıtası kabul etmektedirler. Buna diğer bir saik daha vardır: Birbirlerini aldatarak biri diğerinden fazla menfaat koparmak. Hilekârlıkta yekdiğeriyle müsabaka etmektedirler. Bunlar sırf kendi hırslarını tatmin için çalışmaktadır. Bunların gayesi, insaniyetin iyiliğine yönelik olmadığı gibi, bilakis, zulüm, baskı olduğu için, onları lanetle anmakta kendimizi haklı görüyoruz. Bunlar kudret ve kuvvet mevkiinde bulundukça mazlumlara merhamet ve şefkat göstermelerine imkân yoktur. Böyle bir şeye inanmak büyük bir gaflettir. Bu kuvvetleri maddi, manevi silahlarından tecrit edeceğimiz zaman ancak böyle bir hareket beklenebilir. Batı ancak bu kuvvet karşısında silahını teslime mecbur kalacak ve bu gayri insani muamelelerine, zulüm ve zorbalığına nihayet verecektir. Bunun husule gelmesi çok zamana bağlı değildir.”
YanıtlaSil“Hayatın felsefesi, tarihin garip tecellisi şudur ki, her iyi, her güzel, her faydalı şey karşısında onu imha edecek bir kuvvet belirir. Bizim lisanımızda buna irtica derler.”
YanıtlaSil“Milletimizde gelişme kabiliyeti mevcut olmasaydı, bunu yaratmaya hiçbir kuvvet kudret kâfi gelmezdi. Herhangi bir gelişme vaziyetinde bulunan bir insan kitlesini, bulunduğu vaziyetten kaldırıp damdan düşer gibi filan gelişme mertebesine ulaştırmanın imkânsızlığı izaha muhtaç değildir.”
YanıtlaSil“Sizden olan bir şahsa sizden fazla ehemmiyet atfetmek, her şeyi milletin bir ferdinin şahsiyetinde toplamak, geçmişe, bugüne, geleceğe bütün bu devirlere ait bir toplum meselesinin açıklanmasını ve ortaya konulmasını, bu yüksek topluluğun mütevazı bir şahsiyetinden beklemek, elbette ki layık değildir; elbette ki lazım değildir.”
YanıtlaSil“Memleket ve milletin hayat ve geleceğine olan muhabbet ve hürmetimden dolayı huzurunuzda bir hakikat noktasını izaha mecburum. Vatandaşınız olan herhangi bir şahsı istediğiniz gibi sevebilirsiniz; kardeşiniz gibi, arkadaşınız gibi, babanız gibi, evladınız gibi, sevgiliniz gibi sevebilirsiniz. Fakat bu sevgi sizi, milli mevcudiyetinizi, bütün muhabbetlerinize rağmen, herhangi bir şahsa, herhangi bir sevdiğinize vermeye sevk etmemelidir. Bunun aksine hareket kadar büyük hata olamaz. Bir millet için, bir millet varlığı, bir millet şerefi ve haysiyeti, bir millet büyüklüğü için bu kadar hata olamaz. Ben, mensup olduğum büyük milletimin böyle bir hatayı artık işlemeyeceği hakkında tam bir itimada sahip olmakla müsterihim ve iftihar ediyorum.”
YanıtlaSil“İki Mustafa Kemal vardır; biri karşınızda oturan ben; et ve kemik, fani Mustafa Kemal. İkinci bir Mustafa Kemal var onu ‘ben’ kelimesiyle ifade edemem. O, ben değil, bizdir. O, burada oturan sizler, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve yeni mefküre için uğraşan aydın ve mücahit bir zümredir. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüs ettiklerim, onların hasret duyduklarını tatmin içindir. O Mustafa Kemal bütün bir aydın ve mücahit zümrenin temsilcisidir. Fani olmayan, yaşaması ve muvaffak olması mukadder olan Mustafa Kemal odur.”
YanıtlaSil“Biz, keyfi hareket etmeyiz. Müstebit asla değiliz. Hayatımız, bütün faaliyetimiz memleket işlerinde keyfi ve müstebitçe hareket edenlere karşı mücadele ile geçmiştir.”
YanıtlaSil“Bizim; akıl, mantık, zekâ ile hareket etmek şiarımızdır. Bütün hayatımızı dolduran vakalar, bu hakikatin delilidirler.”
YanıtlaSil“Memleket ve millet işlerinde, şahıslarıyla, fiilleriyle, fikirleriyle zararlı olmak vaziyetine düşenlere karşı zaman zaman sertleştiğimiz vakidir. Milleti hakiki kurtuluş yolunda yürümekten mene çalışmak isteyenlere şiddetli ve amansız olmak eğilimindeyiz! Toplumsal nizamımızı bilerek veya bilmeyerek ihlal edici kimselere müsaadekar olamayız! Bunlar doğrudur. Bizden bu hususlarda sükûnet ve tarafsızlık talep edenleri tatmin edemiyorsak, bunun sebebi, memleket ve millet menfaatini her şeyin üstünde gördüğümüzdendir.”
YanıtlaSil“Bizim çok korktuğumuz ve daima korkmakla hayatımızı kurtaracağımız bir şey vardır ki, herhangi bir şahsın, herhangi bir heyetin dahi istibdadı altında kalmaktır. Çünkü efendiler, şahıslar gibi meclisler de müstebit olur. Ve meclislerin istibdadı, şahısların istibdadından daha tehlikelidir. Dolayısı ile uzun müddet iktidara sahip olmak üzere toplantı halinde kalacak olan mebuslar, yavaş yavaş kendilerini seçen milletin arzusundan, emellerinden, hislerinden ve fikirlerinden uzak kalır, arada bir ayrılık olur. Bir gün bakarsınız ki, millet başka türlü çalışıyor, milli emeller başkadır.”
YanıtlaSil“Osmanlı devletinin, devlet siyaseti olarak, millet siyaseti olarak, halk siyaseti olarak, belli, açık bir siyaseti mevcut değildi. Devletin başına geçen hükümdarlar, kendi arzularına, heveslerine göre bir nevi siyaset icat ederlerdi ve o siyasetin peşinden bütün milleti sürükler, götürürlerdi.”
YanıtlaSil“Bütün Müslümanların bir noktada birleşmesi ve hep beraber çalışarak kuvvetli olması, mesut olması, muhakkak arzu edilir. Fakat dünyada elde edilemez olan hedeflere yürümek, insanları çok aldatmıştır, çok aldatır. İnsanlar parlak olan siyasetlere doğru mutlaka yürümek ve oraya ulaşmak ister. Çünkü parlak olan şeyler caziptir. Bu dediğim nokta da parlaktır, caziptir. Fakat hayat hayallere dayanamaz; hayat maddiyata dayanır. Herhangi bir millet hayatını muhafaza için, hayat vasıtalarını elde etmek ve düzenlemek için adım attığı zaman seçtiği hedef hayali olursa elbette muvaffak olamaz. Bu, asırların ve asırlarca yaşamakta olan insanların, belki çok acı, çok kanlı hadiseler ile ve belki çok büyük felaketlerle bulmuş olduğu bir neticedir.”
YanıtlaSil“Büyük bir cesaretle söylüyorum ki, dünyanın bugünkü genel şartlarına ve asrın, insanların kafasında yapmış olduğu bugünkü değişikliklere göre, bütün İslam âleminin şimdiye kadar vehmedildiği gibi bir noktadan sevk ve idaresine maddi imkân yoktur ve olamaz. Bunu bu kadar kuvvetli söyleyebilmek için çok şey bilmeye, çok şey düşünmeye, çok şey hatırlamaya hacet yoktur. Çünkü ‘bu olmamıştır ve olamayacaktır’ dediğim zaman bu benim ifadem değildir, tarihin ifadesidir, vakaların ve hadiselerin ifadesidir; en nihayet ilmin, aklın, mantığın ifadesidir. Arkadaşlar, bin üç yüz şu kadar seneden beri bu teori, nerede ve ne vakit tatbik kabiliyeti bulabilmiştir?”
YanıtlaSil“Bir Osmanlı devleti vardı. O da en nihayet yok olmaya mahkûm oldu. Ne için? Çünkü millet kendi hayatıyla ve kendi eviyle hiçbir vakit meşgul olmadı; daima hayali birtakım hedeflere karşı sürüklendi ve kendi kendini sürükledi, en nihayet bu hal ve vaziyete düştü.”
YanıtlaSil“Hepsinin iradesine sahip olanın iradesi, umumun iradesi yerine geçer. Dolayısıyla bütün görüşleri bir noktada özetlemek lazım gelirse, mahv ve yok olduğunu, sefil olduğunu gördüğümüz bu toplumların, mahv ve yok olma sebepleri, kendi iradelerine sahip olmamış bulunmalarıdır. İradenin başkaları tarafından gasp edilmiş olması veya başkalarına terk edilmiş ve bırakılmış olmasıdır. Bir toplum, bir devlet müessesesi, bu hatadan yakasını kurtarmaksızın, ne şekilde tesis olunursa olunsun, her halde netice itibarıyla felakete mahkûmdur. Biliyorsunuz ki, Osmanlı devleti saltanat devresini, haşmetini, debdebesini yaşadıktan sonra düşmeye başladı.”
YanıtlaSil“Kuvvet, ordudur. Ordunun hayat ve saadet kaynağı, bağımsızlığı takdir eden milletin, kuvvetin lüzumuna olan vicdani imanıdır. İngilizler, milletimizi bağımsızlıktan mahrum etmek için, pek tabii, evvela onu ordudan mahrum etmek çaresine giriştiler… Sonra, kumandanlarımıza ve subaylarımıza taarruz ve tecavüze başladılar. Askerlik izzeti nefsini yok etmeye gayret ettiler.”
YanıtlaSil“Her halde, ordu, düşmanlarımızın birinci taarruz hedefi oldu. Orduyu mutlaka imha etmek, subayları mahvetmek, aşağılamak lazımdır. Buna da teşebbüs ettiler. Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi boğazlamakta engeller ve müşkülat kalmaz. Düşmanlarımız herkesten evvel subayları öldürdüler; onları aşağılar ve hor görürler… Subayın yaşamak için bir çaresi vardır: Şerefini korumak. Düşmanlarımızın kast ettiği ise o şerefi ayaklar altına almaktır.”
Gazi Paşa, Selanik’te, bir gazeteye yazdığı yazı hakkında fikirlerini soran Cemal Paşa’ya görüşlerini anlatırken adeta asırlara ders verircesine şunları söylemiştir:
YanıtlaSil“Birtakım kuş beyinli kimselere kendinizi beğendirmek hevesine düşmeyiniz. Bunun hiçbir kıymeti ve önemi yoktur. Siz, içinde bulunduğumuz vaziyeti değerlendiriniz. Ve evvela kabul ediniz ki biraz feragat sahibi olmak lazımdır. Eğer şunun bunun teveccühünden kuvvet almaya tenezzül ederseniz, bugününüzü bilmem, fakat geleceğiniz çürük olur. Çünkü bizim henüz hakikatle hiç temasa gelmemiş geniş muhitlerimiz vardır. Bu muhitlerde henüz acemkari hayaller ile dolu olanlar çoktur. Büyüklük odur ki hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için hakiki ülkü ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen bunda mukavemeti yok eden kişi olacaksın. Önüne sonsuz engeller yığacaklardır, kendini büyük değil, küçük, zayıf, vasıtasız, hiç kabul ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Ondan sonra sana bu yüksek adam derlerse, bunu diyenlere de güleceksin!”
“Tabiat bir şey vermez, her şeyi kazanmak lazımdır. Kazanmanın tabii kanunlarını arayacak olursak, yalnız tek bir esas görünür: Çalışmak… Bundan başka çare yoktur. İnsan, tabii olarak, şahsına sahiptir; bu hassa, insanı bütün dünyaya sahip kılabilir. Yani insan, zekâsı, sanatı, iradesi sayesinde bütün unsurlara boyun eğdirebilir. Bu, bize çalışmanın yüksek kıymetini, ahlaki vasfını ve her şeyden mukaddes olan bir hakkı, çalışmak hakkını gösterir. Tembellik, bütün fenalıkların anasıdır. İnsan, çalıştığı için, eli altında veyahut kafasının içinde eserini büyümekte ve yükselmekte gördüğü zaman ne büyük zevk duyar! Çünkü neticesiz uğraşmak, çalışma sayılmaz. Hiçbir şey yapmamak veyahut neticesiz, manasız şeyler yapmak, çalışma kanununa karşı büyük kabahattir. Bu eser, ister çiftçinin hasadı, ister mimarın evi veyahut heykeltıraşın heykeli, ister bir âlimin veya bir sanatkârın keşfi, kitabı olsun; zevk birdir. Bu zevk, bütün zahmetleri, saban arkasında dökülen terleri, sanatkârın, fikir adamının bazen pek elemli olan yorgunluklarını derhal unutturur.” “Bu hayat müsabakasında diğerleri, kabiliyetleri itibarıyla sizi geçebilirler. Bir muvaffakiyet elinizden kaçabilir. Bundan dolayı onlara kızmayınız ve elinizden geleni yapmışsanız, kendi kendinize de kızmayınız. Asıl mühim olan muvaffakiyet değil, gayrettir. İnsanın elinde olan ve onu memnun eden ancak gayrettir.”
YanıtlaSil‘Her şeyin yaradılışındaki muvazene ve ahenk kanununu, muhafazaya memur olan duygu, sevmek duygusu imiş. Bu histen dışta kalan her şey, her iş, mutlaka bozuk ve terk olunmuş demektir; ziyanı olmasa bile fayda vermeyecek halde, ruhsuz ve tesirsiz bir şey menzilesindedir. O halde, maddelerin, manaların, işlerin ve hislerin temasında ve ihtilatında, bu muvazene kanunu cari olmazsa, her şeyin iyiliği ve güzelliği de, belli olmadan kalır. Sevmenin büyük ıstıraplarını ancak büyük kalpler taşıdığı için, sevmek, her vakit güzel ve her vakit yüksektir. Zaten böyle olmasaydı, insanlar, birçok acılara dayanamazlar ve yüreklerinde kuvvet bulunmasaydı, pek çok duyguları muhafaza edemeyerek, böcekler gibi ezilirler, çok hakir derecelere inerlerdi.’
YanıtlaSil‘Tarih, birtakım boş hayallerle, başlarındaki hükümdarların, hırslı politikacıların, oyuncağı durumuna düşen istilacı orduların, istilacı milletlerin uğradığı bu çeşit feci sonuçlarla doludur. Kendilerine bir milletin geleceği emanet edilen adamlar, milletin kuvvet ve kudretini yalnız ve ancak yine milletin gerçek ve ulaşılabilir çıkarları yolunda kullanmakla yükümlü olduklarını bir an hatırlarından çıkarmamalıdırlar. Bu adamlar düşünmelidirler ki, bir memleketi ele geçirmek; o memleketin sahiplerine egemen olmak için yeterli değildir. Bir milletin ruhu ele geçirilmedikçe, bir milletin azmi ve iradesi kırılmadıkça, o millete egemen olmanın imkanı yoktur.’
YanıtlaSil‘Fikirler anlamsız, mantıksız, boş sözlerle dolu olursa, o fikirler hastalıklıdır. Aynı şekilde sosyal hayat akıl ve mantıktan uzak, faydasız, zararlı ve birtakım inançlar ve geleneklerle dolu olursa, felce uğrar. Memleketi, milleti kurtarmak isteyenler için, çalışkanlık, iyi niyet, fedakarlık, gerekli olan niteliklerdir. Fakat bir toplumdaki hastalığı görmek, onu tedavi etmek, toplumsal hayatı çağın gereklerine göre geliştirmek için, bu nitelikler yeterli gelmez; bu niteliklerin yanında ilim ve fen lazımdır.’
YanıtlaSil‘Hiçbir tutarlı kanıta dayanmayan birtakım geleneklerin, boş inançların korunmasında ısrar eden milletlerin ilerlemesi çok güç olur; belki de hiç olmaz. Geleneklerin kayıt ve şartlarını aşamayan milletler, hayatı, akla ve gerçeklere uygun olarak göremez. Böyle milletler, hayata geniş açıdan bakan milletlerin egemenliği ve boyunduruğu altına girmeye mahkumdur. Cahillik yok edilmedikçe, yerimizdeyiz. Yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor, demektir.’
YanıtlaSil‘Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün mana ve şekliyle uygar bir toplum haline getirmektir. İnkılaplarımızın ana ilkesi budur. Bu gerçeği kabul edemeyen zihniyetleri darmadağın etmek zaruridir. Şimdiye kadar milletin, beyinlerini paslandıran, uyuşturan, bu zihniyette bulunanlar olmuştur. Uydurma hikayeler ve boş fikirler kafalardan tamamen çıkarılacaktır. Onlar çıkarılmadıkça, beyinlere gerçeğin nurlarını sokmak imkansızdır.’
YanıtlaSil‘Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk’ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu, böyleydi. Eğer bugün, Batı nihayet teknikte bir yükselme gösteriyorsa, ey Türk çocuğu, o kabahat senin değil, senden evvelkilerin affolunmaz ihmalinin bir neticesidir. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin, bu belli! Fakat zekanı unut, daima çalışkan ol! Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi, sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı, çok memnun ve mesudum.’
YanıtlaSil‘Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, analarımızın ve atalarımızın oldukları gibi yüksek kültürde ve fazilette dünya birinciliğini tutmaktır. Fikirler; zorla, şiddetle, topla ve tüfekle kesinlikle öldürülemez. Dünya bir sınav alanıdır. Sınavda başarılı olmadan, iyiliksever davranışlar beklemek boşunadır. İnsanların yaşamına, çabalarına egemen olan güç; yaratma, yeni bir şey bulma yeteneğidir.’
YanıtlaSil‘Bütün insanlığın varlığını, kendi şahıslarında gören adamlar, bedbahttırlar. Besbelli ki o adam, fert sıfatıyla mahvolacaktır. Herhangi bir şahsın, yaşadıkça memnun ve mutlu olması için gereken şey, kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmaktır. Makul bir adam, ancak bu şekilde hareket edebilir. Hayatta tam zevk ve saadet, ancak gelecek nesillerin şerefi, varlığı, mutluluğu için çalışmakta bulunabilir. Bir insan böyle hareket ederken ‘Benden sonra gelecekler acaba böyle bir ruhla çalıştığımı fark edecekler mi?’ diye bile düşünmemelidir. Esas kıymeti kendine veren ve mensup olduğu millet ve memleketi ancak şahsiyeti ile kaim gören adamlar, milletlerinin mutluluğuna hizmet etmiş sayılmazlar. Ancak kendilerinden sonrakileri düşünebilenler, milletlerini yaşamak ve ilerlemek olanaklarına kavuştururlar. Kendi gidince, gelişme ve hareket durur zannetmek, bir gaflettir.’
YanıtlaSil‘Medeniyet yolunda yürümek ve başarılı olmak, hayatın şartıdır. Bu yol üzerinde duraksayanlar veya bu yol üzerinde ileri değil, geriye bakmak cahilliğinde ve gafletinde bulunanlar, medeniyetin coşkun seli altında, boğulmaya mahkumdurlar. Medeniyet yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, ekonomik hayatta, ilim ve fen sahasında başarılı olmak için, tek gelişme ve ilerleme yolu, budur. Hayata egemen olan kuralların, zamanla değişmesi, gelişmesi ve yenilenmesi zorunludur. Medeniyetin buluşlarının, tekniğin harikalarının, dünyayı değişiklikten değişikliğe uğrattığı bir çağda, asırlık köhne zihniyetlerle, geçmişe bağlılıkla, varlığın korunması, mümkün değildir.’
YanıtlaSil‘Meclisin yapacağı kanunun tasdikini bir adama vermek demek, milli hakimiyeti kökünden yıkmak demektir. Milleti daima aldatanlar, büyük tanıdığımız fakat çok küçük olan heriflerdir.’
YanıtlaSil‘Asıl kurtuluşa ulaşmak, mücadeleyi tatil etmekle değil, ilelebet mücadeleyi sürdürmekle mümkün olacaktır.’
YanıtlaSil‘Bence bir millette şerefin, onurun, namusun ve insanlığın var olması ve devam etmesi, mutlak o ulusun, özgürlük ve bağımsızlığına, sahip olmasıyla mümkündür.’
YanıtlaSil‘Eğer mensup olduğum milletin şanı ve şerefi varsa, ben de şanlı ve şerefliyim. Şan da, şeref de milletimindir. İçinizden biri çıkar da, sırf şan ve şeref için koşar, milletinden koparsa, biliniz ki başınıza beladır. Millet bu gibilere asla izin vermemelidir.’
YanıtlaSil‘Bizi yanlış yola sevk eden habisler, biliniz ki çok kere, din perdesine bürünmüşlerdir.’
YanıtlaSil‘Bu Asya milletinin içinde daha karışık, yapay, batıl inançlardan ibaret bir din daha vardır. Fakat bu cahiller, bu acizler, sırası gelince aydınlanacaklardır. Onlar eğer aydınlığa yaklaşamazlarsa, kendilerini mahv ve mahkum etmişler demektir. Onları kurtaracağız.’
YanıtlaSil‘Bu milletin şimdiye kadar Arapların, Acemlerin din maskeli iğfalleriyle aldatılmış olduğunu ispat etmek isteyen bir adamım.’
YanıtlaSilSen kendi fikri bile olmayan bir şarlatandan başka bir şey değilsin.
Sil‘Eğer Müslümanlardan, Kur’an’ı yüceltmek dini bir vazife olarak talep olunuyorsa hiç şüphe yok ki, Müslümanlar ne kadar kuvvetli, kudretli ve bütün bu kuvvet ve kudret akılca ne kadar yüksek olur, ilmen, fennen gelişmiş bulunursa, Kur’an’ı yüceltmeyi iyi yapmasını bilir ve Allah ancak bu mesai tarzından daha çok memnun olabilir. Bütün Müslümanlara da ne yapmak lazım geleceğine dair kuvvetli ve maddi bir misal gösterilmiş olur.’
YanıtlaSilHer millet, icraatına tahammül ettiği,
YanıtlaSilhükümetin, mesuliyetine ortak sayılır!
Bu yorum yazar tarafından silindi.
SilO değil de, size Size Atatürk’ün İTLERİ diyen HDPKK ile ittifak yapmak nasıl bir duygu?
SilFatih bey bizlerde kurucu partinin birkaç oy için çapulçularla iş yapmasına razı değiliz zaten . doğruda bulmuyoruz
Silsizler ülkeyi sistematik bir şekilde aile holdingine çevirenlere oy attığınız için
günümüz siyasetçileri böyle bir yöntem bulmuşlardır
buldukları yöntem yanlış mıdır? evet yanlıştır ama şartlar bunu gerektirmektedir
keşke gerektirmese
jet blog elementor
YanıtlaSilfreelancer tr
YanıtlaSilSosyal medya uzmani webly
YanıtlaSilonline logo tasarla
YanıtlaSilimleme
YanıtlaSilRobot Süpürge Yorumları
YanıtlaSilBebek Maması Yorumları
Müthiş. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilR10 kSalih
YanıtlaSilMerhaba Satır Yorum
YanıtlaSilMerhaba Satır Yorum
YanıtlaSilgüncel logo fiyatlarını öğrenin
YanıtlaSilimleme
YanıtlaSilBakalım.
YanıtlaSilkapadokya balayı
YanıtlaSilBant sektörü one more international ile farklı bir yere gitti.
YanıtlaSilBant sektörü bantbubant.com ile farklı bir yere gitti.
YanıtlaSilEn iyi esbe cappa travel avanos tur hizmeti sunan resmi acente.
YanıtlaSilHello Abu Dhabi! Asian Arab Institute Of Diplomacy
YanıtlaSilYıldız'daki baykuş (Saraydaki) baykuş diyen Mehmet Akif Ersoy idi değil mi, hani şu Afganici, İttihatcı olan, şair, baytar olan?
YanıtlaSil