Header Ads

ANALİZ 3: İMPARATORLUKLARIN SONU



Osmanlı'nın yıkılışı münferit olarak ele alınamaz. 1914 yılının dünyasına baktığımızda tüm dünyaya egemen olan bir “imparatorluklar dünyası” görürüz. İngiltere, Almanya, Avusturya-Macaristan, Rusya ve Osmanlı İmparatorluğu Avrupayı batıdan doğuya doğru boylu boyunca kaplamıştır. On yıl sonra aynı dünyaya baktığımızda ise bu saydıklarımızdan sadece İngiltere'nin ayakta kaldığını görürüz.

Bir hafta içinde bir apartmanda bir kişinin ölümü normal olabilir ancak 8 daireden yedisinin ev sahipleri aynı anda ölüyorsa ortada muhtemelen bir seri cinayet vardır ve elbette bir numaralı şüpheli hayatta kalarak bütün apartman yönetimini ele geçiren sekizinci kişidir.

Saydığımız devletlerden Almanya ve Avusturya - Macaristan Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra krallıktan cumhuriyete geçmiş Avusturya-Macaristan dört ayrı devlete bölünmüştür. Versay Antlaşması ile toprak bütünlüğünü koruyan Almanya'nın bölünmesi için ise ikinci savaşın sonunu beklemesi gerekecektir. Benzer şekilde Çarlık Rusyası 1917 de kanlı bir devrimle Sosyalist düzene geçecek Çar ailesi acımasızca bir bodrumda kurşuna dizilerek katledilecek, Çarlık düzeninin tüm mirası tarumar edilecektir. Ne yazık ki bu devletlerden en feci sonu Osmanlılar beklemektedir. 1908’e göre topraklarının yüzde doksanını kaybedecek tebaasının dörtte biri katledilecek, devletin başı ve tüm dünya müslümanlarının Halife’si olan Padişah ve hanedan ailesi sınırdışı edilerek sefalet içinde dünyanın dört bir yanına dağılacaktır. Bunun dışında Avrupa'da İtalya ve İspanya'dan krallık rejimleri ortadan kalkacak ve farklı şekillerde rejim değişiklikleri yaşanacaktır.

Yirminci yüzyılın başında bütün imparatorlukları bu şekilde dağıtan gücün amacı neydi peki? Yıkılan bu devletlere baktığımızda ortak noktaları olarak şunları görebiliriz; bu devletlerin halklarının ekserisi hristiyanlığın kadim kiliseleri olan katolik ve ortodoks kiliselerine mensuptur. Osmanlılar tebası anadolu ve arap coğrafyasında müslüman ağırlıklıdır ve Padişah aynı zamanda İslam Halifesi ünvanı ile tüm dünya müslümanlarının dini lideridir. Hıristiyanlıktaki iki eski kilise olan doğu ve batı kiliselerinin mensubu katolik ve ortodokslar ile yüzyıllarca islamın dünyadaki merkezi olan Osmanlılar ancak tek bir merkezin ortak düşmanıydılar: Protestan hıristiyanlığın ve bunun merkezi olan İngiltere'nin.

Peki İngiltere bütün bu devletleri ortadan kaldıracak kadar güçlü bir imparatorluk muydu? Elbetteki hayır. Bu imparatorlukları yıkan güç yüzyıllar içinde gelişmiş ve yaptığı uzun vadeli planları uygulamaya koymuş ilginç bir siyasi ekonomik oluşumdur. Bu sitedeki çalışmaların temel amaçlarından birisi bu yapıyı siyasi ve tarihi gerçeklerden yola çıkarak analiz etmeye, yapısını, ilişkilerini ve etkilerini ortaya 
koymaya çalışmaktır

6 yorum:

  1. mondros u neden imzalamis o halde osmanli?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1-filistin cephesinde ordu yokolduğu ve esir edildiği için. Hangi komutanların başarısızlığı yada ihaneti olduğu araştırılmalı.
      2- 1909 dan sonra Osmanlı diye birşey yoktur aslında. Olan İttihat ve Terakki'nin bir devleti tasfiye operasyonudur.

      Sil
  2. Uydurukça lisanına ait kelimeler barındırmasa çok daha iyi olabilecek bir yazı.

    YanıtlaSil
  3. Son paragrafta anlatılanlar bir güçten bahsetmektedir.
    Bu güç tek bir güç olmamakla birlikte kendinden habersiz tek amacı gerçekleştirmek isteyenlerin toplu saldırısıdır diyebiliriz.
    Yıkılış ve kuruluşları salt tek güç olarak değerlendirmek yanlış sonuçlara ulaştırır.
    Bu süreç büyük devletlerin ajanlık faaliyetleri ile yapıldı.
    Halen aynı şekilde devam ediyor.
    Bu yapı ile mücadele edilebildiğinden emin değiliz.
    Şu an dünya öyle bir durumdaki bütün ülkelerin yıkılışı bir savaşa bakıyor.
    Gerek toplu gerek bağımsız bir savaşla yıkılmayacak ülke yok gibi.
    Bu savaşın başlatılması vs. hakim güçlerin elinde.

    Şu an dünyada bu olaylara baktığımızda işler gayet basit ve yolunda gidiyor.
    O zamanlar adının bilinmeyen büyük güçler şimdilerde işlerini göstere göstere yapıyor.
    İçimizdeki düşmanlarda öyle yaptı. Arkaları sağlam olduğu için göstere göstere geldiler.

    Ülkemiz ve değerlerimiz için bunlardan uzak durmak dahi önemli bir iştir.

    Yazılarınızın devamını dilerim.

    YanıtlaSil
  4. aslında görünürdeki katil İngilteredir asıl proje sahipleri ve katiller yahudilerdi

    YanıtlaSil
  5. 1914 yıllıarında yahudiler ingiltere' yi mi kullandılar?
    yoksa aileler mi vardı içinde ?
    yoksa sömürü devleti olmasının avantajı mıydı?

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.